İnsan hakları, doğuştan kazanılan, evrensel, mutlak, vazgeçilemeyen, başkalarına devredilemeyen, herhangi bir ayrım gözetmeden, din, dil, ırk ve cinsiyet ayırt edilmeksizin tüm dünya insanlarının eşit olarak sahip olduğu haklardır. Haklarımızın korunması ve ihlallerine son verilmesi için öncelikle sahip olduğumuz hakları bilmemiz gerekir. İnsan hakları hukuku genellikle devlete karşı talepler niteliğinde olan kurallar bütünüdür. Bunlar, sadece uluslararası bildirge ve belgelerde ifade edilenlerden, anayasalarda yazılanlardan da ibaret değildir.
İnsan haklarının temelini İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi oluşturmaktadır. Türkiye tarafından da onaylanmış olan ve iç mevzuatımızın bir parçasını oluşturan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, temel hak ve özgürlükleri: yaşama hakkı, işkence, insanlık dışı veya küçültücü muamele yasağı, kölelik ve zorla çalıştırma yasağı, kişi özgürlüğü ve güvenliği, hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı, suç ve cezaların kanuniliği, özel hayat, aile hayatı ve haberleşmenin gizliliği, düşünce, din ve vicdan özgürlüğü, ifade özgürlüğü, toplantı, dernek ve sendika kurma özgürlüğü, evlenme ve aile kurma hakkı, şikayet hakkı, ayrım yapma yasağı olarak belirlemiştir. Daha sonra toplum yaşamında meydana gelen gelişmelere paralel olarak düzenlenen protokollerle bu haklara: mülkiyet hakkı, eğitim ve öğrenim hakkı, seçim hakkı, yerleşme ve seyahat özgürlüğü gibi yeni haklar eklenmiştir.
1982 Anayasasında insan hakları; kişi hakları, siyasi haklar ve ödevler, sosyal ve ekonomik haklar ve ödevler başlıkları altında düzenlenmiş, hakların özellikleri, sınırlandırması gibi konulara detaylı olarak yer verilmiştir.
Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru
12 Eylül 2010 tarihinde halkoylaması ile 5982 sayılı Kanun kabul edilmiş ve Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru sistemi getirilmiştir. Herkes, Anayasa’da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) kapsamındaki birinin ihlal edilmesi durumunda Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilir. Ayrıca, yabancılara tanınan haklarla sınırlı olarak yabancılar da bireysel başvuruda bulunabilirler. Dernekler, vakıflar, ticari ortaklıklar gibi özel hukuk tüzel kişileri de örgütlenme hürriyeti, hak arama hürriyeti, mülkiyet hakkı gibi sadece tüzel kişiliğe ait haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle bireysel başvuruda bulunabilirler. Bireysel başvuruda kamu gücü karşısında korumasız durumdaki bireyin haklarının garanti altına alınması temel amaçtır.
AYM’ye bireysel başvuru yolu insan haklarının iç hukukta korunması amacıyla düzenlenmiştir. Bu başvurunun belli sürede yapılması (kanun yolu öngörüldüyse bu yollarının tamamının tüketildiği tarihten, idari ve adli başvuru yolu öngörülmediyse ihlalin tarihinden itibaren 30 gün içinde), belli şekil şartlarına uyulması gerekmektedir. Bireysel başvuru AYM’nin kendi internet sitesinde yer alan başvuru formunun usulüne uygun şekilde doldurulması, olguların ihlal edildiği iddia edilen insan hakkı ile bağlantı kurularak açıklanması, dayanılan belgelerin eklenmesi, ihlale sebep olan işlem veya karara karşı kanun yolu öngörüldüyse ihlalin giderilmesi için öngörülen tüm idari ve yargısal başvuru yollarının tüketilmiş olması, tazminat talebi varsa uğranılan zarar ve buna ilişkin belgelerin eklenmesi, harç yatırılması gibi çok teknik ve uzmanlık gerektiren bir alandır. Kişilerin bu süreçte insan hakları konusunda uzman hukukçulardan destek alması son derece önemlidir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Başvuru
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde ve Ek Protokollerde belirlenen haklarının ihlal edildiğini düşünen ve Anayasa Mahkemesine bireysel başvurusundan sonuç alamayan herkes Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurma hakkına sahiptir. Türkiye’nin imzaladığı uluslararası sözleşme ile bu mahkemenin kararları içi hukukta bağlayıcıdır.
AİHM’e başvuru yapmadan önce iç hukuktaki tüm yolların tüketilmesi, kesin karar tarihinden sonra 6 ay içinde mahkemeye başvurması ( ilgili iç hukuk yollarının etkisiz olması, davanın çok uzun süre sürüncemede kalması, kamu görevlilerinin engellemesi gibi nedenle iç hukuk yollarının kullanılamaması gibi istisnai durumlarda doğrudan başvurulabilir), ihlale sebep olan olayların özetle açıklanması, hangi insan haklarının ihlal edildiğinin açıklanması, AİHM’nin kendi internet sitesinde mevcut olan formun usulünce doldurulması, tazminat isteminin belirtilmesi, gerekli harç ve masrafların ödenmesi gibi çok önemli usul kurallarına tabidir. Kişilerin bu süreçte insan hakları konusunda uzman hukukçulardan destek alması son derece önemlidir.
AİHM’e bizzat başvuru yapmak mümkündür. Bununla beraber başvurunun kabulü sonrası süreçte hukuki yardımdan faydalanmak zorunludur.
Birleşmiş Milletler Komitelerine Bireysel Başvuru
Birleşmiş Milletler sözleşmelerinde güvence altına alınan haklardan en az birinin ihlali halinde ihlal edilen hakkın niteliğine göre İnsan Hakları Komitesi, Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi, Engelli Hakları Komitesine bireysel başvuru yapılabilmektedir. Aynı anda başka bir uluslararası mekanizma tarafından incelenmekte olan bireysel başvurular kabul edilmemektedir. Bu başvuruların da belli usulleri bulunmaktadır.
Yukarıda özet olarak açıklandığı gibi insan hakları hukuku çok spesifik bir alan olup bireylerin bu başvurular sırasında hukuki destek alması son derece önemlidir. Hukuk büromuzda görevli insan hakları konusunda uzman avukatlarımızla, gerek iç hukuktaki gerekse uluslararası hukuktaki insan hakları mevzuatını ve içtihatlarını titizlikle takip etmekte, neticelendirdiği ve halihazırda takip ettiği başvurulardan edindiği tecrübelerle müvekkillerimize hukuki destek sunmaktayız.