Miras Hukuku, ölen kişinin malvarlığının akıbetini düzenleyen hukuk dalıdır. Miras hukukuna ilişkin temel düzenlemeler Türk Medeni Kanununda yapılmıştır.
Ölüm ile miras bırakanın malları bir bütün halinde, doğrudan doğruya ve kendiliğinden mirasçılara geçmektedir. Yasal ya da atanmış mirasçılar mirasın taksimine kadar tereke üzerinde iştirak halinde hak sahibi olur. Yasal mirasçıları miras bırakanın kan hısımları, evlatlık ve altsoyu ile sağ kalan eşidir. Atanmış mirasçı ise miras bırakanın vasiyetname düzenlemek suretiyle hür iradesiyle mirasının bir kısmını veya tamamını belirli bir kişiye miras bırakması halinde mirasçı sıfatı kazanan kimsedir.
Kişilerin sağlığında miras hukukuna ilişkin sözleşmeleri düzenlerken ya da mirasçıların terekeyle ilgili davalar açarken hukuki yardım alması son derece önemlidir. Hukuk büromuzda miras hukukuna ilişkin işlemler ve davalar, alanında uzman ekip arkadaşlarımız tarafından titizlikle yürütülmektedir. Aşağıda miras hukuku alanında sıklıkla karşılaşılan ve uzmanlık alanımıza giren işlemler dava türleri sıralanmış ve özet açıklamalar yapılmıştır.
Vasiyetname düzenlenmesi ve iptali,
Vasiyetname, bir kişinin hayatta iken, mirasının kimlere kalacağını, nasıl paylaşılacağını düzenlediği ölüme bağlı tasarruftur. Resmi, el yazılı ve sözlü olmak üzere 3 farklı şekilde tanzim edilebilmektedir. Resmi vasiyetname iki tanık huzurunda noter önünde düzenlenir. Vasiyetname hükümlerinden memnun olmayan ve vasiyetnamenin kendisi aleyhine düzenleme içerdiğine inanan mirasçılar vasiyetnamenin iptali için dava açabilir.
Vasiyetnamenin açılması
Miras bırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamesinin, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslim edilmesi zorunludur. Vasiyetname, miras bırakanın son yerleşim yeri sulh hakimi tarafından kendisine teslimden itibaren 1 ay içerisinde açılıp ilgililere okunur. Bu şekilde vasiyetnameden haberdar olup itiraz haklarını kullanabileceklerdir.
Mirastan feragat sözleşmesi hazırlanması ve iptali davası
Mirastan feragat sözleşmesi, miras bırakan ile mirasçı arasında, mirasçının miras hakkından vazgeçmesine ilişkin yapılan sözleşmedir.Karşılıklı ya da karşılıksız yapılabilir. Mirasçıyı, tereke alacaklılarını, mirasçının alt soyunu, lehine yapıldığı kişiyi ilgilendiren çok önemli bir sözleşmedir.
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi hazırlanması, feshi ve iptali
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun, bakım alacaklısı ölene kadar ona bakma ve onu gözetme borcunu üstlendiği, bakım alacaklısının ise bakım edimine karşılık malvarlığının tamamını ya da bir kısım unsurlarını ona devretme borcunu üstlendiği sözleşme türüdür. Miras sözleşmesi şeklinde yapılması gerekmektedir. Uygulamada bu sözleşmenin mirastan mal kaçırmak amacıyla göstermelik olarak yapıldığı görülebilmektedir. Böyle durumlarda menfaatleri zarara uğrayan mirasçılar, sözleşmenin iptal edilmesini isteyebilirler. Tarafların sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmemesi de iptal davası açma imkanı vermektedir.
Veraset İlamı alınması ve intikal İşlemleri
Miras bırakanın mirasçılarının kim olduğunu ve paylarını gösteren belgeye veraset ilamı ya da mirasçılık belgesi denir. Mirasçılardan herhangi biri tarafından Noterden temin edilebileceği gibi Sulh Hukuk Mahkemelerinden de talep edilebilir. Aksi kanıtlanana kadar mirasçılık belgesi geçerlidir. Miras bırakandan kalan mal varlıklarının mirasçılara geçişinin sağlanması işlemine intikal denmektedir.
Mirasın açılması, terekenin tespiti, mühürlenmesi, defter tanzimi, idaresi ve taksim Edilmesi
Miras, miras bırakanın ölümü ile açılır. Miras, malvarlığının tamamı için miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesinde açılır. Yine tasarrufların iptali, tenkisi, mira¬sın taksimi, miras sebebiyle istihkak davaları da bu yerleşim yeri mahkemesince görülecektir.
Miras bırakan adına kayıtlı taşınır ve taşınmazların, banka hesaplarındaki paraların, hisse senetlerinin ve varsa araçların tespiti için tereke tespiti davası açılması gerekmektedir. Tereke tespiti davası ile miras bırakanın alacak ve borçlarının tamamı Mahkemece tespit edilmektedir.
Saklı payın ihlali halinde tenkis davası açılması,
Miras bırakanın sağlığında yaptığı tasarruflar ile mirasçıların yasal miras paylarının belli bir kısmı üzerinde tasarruf etmesi sınırlandırılmıştır. Saklı payı ihlal edilen mirasçı tenkis davası açarak zararlarını tazmin edebilecektir.
Mirastan mal kaçırma (muris muvazaası) halinde denkleştirme davası açılması,
Miras bırakanın sağlığında diğer mirasçılara herhangi bir karşılık olmaksızın kazandırma yapmışsa, bu tasarruf nedeniyle miras payında azalma meydana gelen mirasçı denkleştirme davası açarak yapılan işlemden kaynaklı zararını talep edebilecektir.
Paylı Mülkiyete Geçiş Davası
Miras bırakanın vefatından sonra mirasçılara kalan mal varlıkları üzerinde mirasçılar el birliği ile mülkiyet sahibi olurlar. Paylı mülkiyete geçiş için maliklerin tamamı bir araya gelemiyorsa dava açmak gerekir.
Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şüyuu) Davası
Mirasçıların mal varlıklarının ne şekilde paylaşılacağı konusunda anlaşma sağlayamaması halinde mirasçılardan her biri Sulh Hukuk Mahkemesinden ortaklığın giderilmesini isteyebilir. Ortaklık, satış yolu ile veya aynen taksim yolu ile giderilebilir.
Gaiplik Kararı alınması,
Bir kimsenin gaipliğine ya ölüm tehlikesi içinde kaybolmuş olması ya da kendisinden uzun zamandan beri haber alınamaması ve ölümü hakkında kuvvetli olasılık bulunması halinde hakim tarafından karar verilir.
Mirasın reddi davası
Reddi miras; yasal veya atanmış mirasçıların ölenin her türlü borç ve alacaklarıyla birlikte oluşan mirasın hak ve yükümlülüklerini reddetmesidir. Mirasçı miras bırakanın son yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesine yazılı veya sözlü olarak beyanda bulunmak suretiyle mirası reddedebilir. Miras bırakanın ölümünden veya mirasçının mirasçı olduğunu öğrenmesinden itibaren üç aylık süre içinde talepte bulunması gerekir. Bu ret talebi Sulh Hakiminin taktir yetkisi olmadan tescil edilir.
Mirasçılıktan çıkarma (ıskat) ve iptali davası
Miras bırakanın bazı sebeplerle mirasçılarını mirastan mahrum bırakması amacıyla yaptığı ölüme bağlı tasarruftur. Bu sebepler mirasçının, miras bırakana veya aile üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemesi veya onlara karşı ağır bir suç işlemesidir.
Mirasçılıktan çıkarılanın ıskata itiraz ve ıskatın iptali davası açma hakkı vardır. Mirasçı borçlarını ödemekten aciz bir durumda veya iflas halinde ise ıskat olunan mirasçının alacaklıları onun yerine ıskat tasarrufuna itiraz edebilirler ve bu halin iptalini isteyebilirler.
Hukuk büromuz, tüm miras hukukuna ilişkin işlemler ve davalar konusunda uzman ekibimizle müvekkillerine hukuki destek sağlamaktadır.